7 Ocak 2020 Salı

Yağmur

YAĞMUR

Ne kadar üşüsem ve ıslansam da yağmuru seviyorum. Yağmurlu havalar bana İzmir’de geçen çocukluk yıllarımı hatırlatıyor. Biraz nostalji yüklü biraz duygu. Bugün de kendimi böyle bir yerlerde buluverdim. Sanki lisedeyken Kordon boyunun griler giymiş sakinliğinde yanıma dizili teknelerle selamlaşarak yürür gibiyim. Her birine umutlarımı ve hayallerimi yüklediğim tekneler.  Bazıları bana geri dönse de bir kısmını yaşamın kıyısında ufukta bir daha göremediğim tekneler. Belki  yaşamın fırtınalarına teslim oldular hayallerimle beraber, belki de önüne çıkan korsanlara. Ama ailem ve dostlar vardı yanımda. Bazen başkalarının dönen hayal teknelerine sevindik beklerken, bazen aynı ufku paylaştık bakışlarımızla sessizce.
Yaşamın kıyısında olduğumuza şükrettik.

Yağmurun ardından gelecek güneşi beklemenin umudu da bir o kadar güzel. Cuma günü hafta sonunu beklemek gibi bir şey. Hafta sonunun ne getireceğini bilmeden, yaşanacak bir sürprizini beklemenin heyecanı gibi.  Yüzünü gösterecek güneşin yağmurda beklenişi de aynı şekilde umutla dolu. 

Güneşi sevmenin en masum yerinde yaşar umutlar. Çekingendir. Bir o kadar da hassas.  Eğer güneşin artık açmayacağını düşünürsen eriyip gider. Yağmurun içinde aranmak boşuna o zaman. Geriye sadece damlaları kalır yağan yağmurun.
Üstüne üstüne yağan damlalar. Geçmişi yıkarcasına.

7 Ocak 2020

1 yorum: