17 Nisan 2025 Perşembe

TSUNAMİ

 

TSUNAMİ

Yeni yıla pek keyifli girdiğim söylenemez. Hatta her yılın bir öncekini arattığı bir dönemdeyim sanki. Bazen iş yoğunluğu nedeniyle yazılarımı aksattığım oluyor ama son birkaç aydır istediğim kadar yazamayışımın nedeni kendimi yazı yazacak kadar iyi hissetmemek.

Herkes gibi benim de bir şekilde nasibini aldığım bugünkü stresli yaşamda,  pandoranın kutusuna atıp kapağı kapattığım tüm sıkıntı ve kaygıların bir anda fırlayıp sağlığımı ele geçirebildiğini gördüm. Vücudumun inanılmaz karmaşık sisteminde taş atmakla dalga çıkarmayan o sahte güvenin beklenmedik bir anda gelen bu tsunami karşısında yaşadığı şaşkınlık, hem sistemin ne kadar kırılgan olduğunun gösterdi hem de sağlıkla ilgili hiçbir şeyin garanti olmadığını. 

Her şey zeytin toplarken merdivenden düşerek yaptığım başarısız uçma girişiminden  yaklaşık altı hafta sonra başlamıştı. Ne olduğunu bulmak için yapılan birçok araştırma ve tetkiklerden sonra her bölümden “iyi olduğuma” dair görüş alınca bütün fiziksel nedenler elendi ve buna birkaç beyin hücresinin darbe girişiminin neden olduğu ortaya çıktı. Ömrümün büyük kısmını dışarıdaki darbelerle geçiren biri olarak, içten gelen bu darbeye hazırlıksız yakalanmıştım. Yaşam enerjisinin kaynağı gerçeklerden uzaklaştıkça verdiği zarar da bir o kadar büyümüştü. Şimdilik darbeyi kendi imkanlarımla kontrol altına aldığımı ve normal yaşamıma geri döndüğümü düşünüyorum.

Her tsunaminin ardından anlatacak epey hikaye çıksa da bir müddet sonra tsunamiye karşı alınması gerekli önlemler; bilimsellikle kadercilik arasında bir yerde yapılacaklar listesindeki önceliğini yitirdiğinden, eski alışkanlıklarım da yavaş yavaş geri dönüyor. Birkaç aydır uzaktan seyrettiğim bardaki içkilerimle, arada bir gün batımını beraber yapmaya başladık bile.

17 Nisan 2025

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder