BİZDE BÖYLE
Oturduğumuz evin önünden
geçen yol Foça Açık Cezaevi girişinden yaklaşık 200 metre önce ayrılıp Gediz
Deltası’na doğru giden bahçeler arası bir yol. Cezaevi yolu da Foça yolundan
ayrılıp; cezaevi girişine kadar çift tarafta çam ağaçları içinde giden bir
kilometrelik panoramik ve keyifli bir yol. Bölge; birkaç yıl önce tamamlanan
TOKİ lojmanları ve sayısı her gün artan müstakil evlerle hızla yoğunlaşıyor. Çevreye
saygılı ve planlı olduktan sonra bu yoğunlaşma bir sorun değilse de; izlenen
yol tam “bizlik”.
2016 da tam zamanlı kalmaya
başladığımızda sadece biz ve açık cezaevi vardı. Cezaevine kadar yol asfalt,
bizim önümüzden geçen tali yol ise silindirle sıkıştırılmış ağır taşıt geçişine
uygun toprak yoldu. Bugünkü kadar yoğun olmasa da, her iki yolda ilk günden
beri ciddi miktarda araç geçişi olurdu. Önümüzdeki toprak yolda, hız yaparak
kaldırdıkları tozu bize temizletip egzersiz yaptıran rallici şoförlere dua
ederek günlerimiz geçerdi.
Sonra cezaevi girişine yakın
inşaatı başlananan çok katlı TOKİ lajmanları altyapı düzenlemesi için çamlıklı
asfalt yolumuzu kazdılar. İki yıla yakın, her gün çukurlara gire çıka gidip
geldik. Sonunda çalışmalar bitti ve çamlıklı yol tekrar asfaltlandı. Eşeğimizi
kaybedip iki yıl sonra bulunca bir sevindik, bir sevindik anlatamam.
Bir ara evimizin önündeki
toprak yolun üzerine birkaç kürek mıcır serpip üstüne ibrikle biraz zift
döktüler. Ne asfalt, ne değil ama yine de çok sevindik. Çünkü, her ne kadar hala toz kalksa da,
toprak yola girmeyiz diyen kargoları ikna etmemize yaradı.
Elbette iş kadarla kalmadı. Önce su hattı döşemek için evimizin
önündeki yol kazıldı ve kapatıldı, sonra da elektrik. Nedense hiçbir kazı ekibi burada yaşadığımıza
inanmak istemedi. Yemin billah zor ikna ettim de bize işe gidecek kadar bir
geçit bıraktılar.Tabi elektrik hattı için kazarken, ikaz etmemize rağmen su
hattını paralayınca; arazimiz de birkaç saat “bila bedel” sulanmış oldu.
“La finale” üçüncü elektrik
hattı için yolumuzu kazarken yapıldı. Ramazan Bayramı arife gününe kadar kazıyı
bitirme planıyla yapılan çalışmada yolu tam düzeltemeden beni geçirmek zorunda
kaldılar ve arabanın altındaki debriyaj merkezi yere sürtünüp zarar görünce
hidroliği boşaldı. Allah’tan olay kapıda olduğu için arabayı içeride bırakıp,
bayrama gelen çocuklarla bütün bayramı arabasız geçirdik. Acil alışverişler
için de taksi çağırdık. Bayram sonrası çekici ile servise götürülen aracın
tamir faturası kdv dahil 25 bin lira oldu. Bu hafta yeni hatta elektrik
bağlantılarını yapmak için gelen aynı ekibe durumu anlatınca, “yardım ettik bir
de kötü olduk” sonucuna vardılar. Sonra da dört abone ortak kullandığımız özel
trafoya gelen yine bize ait direklerden birinden söktükleri bize ait bir
“ayırıcı mekanizmasını” bunu fazladan takmışlar gerek yok diyerek bana teslim
etmek istediler. Gediz elektrik
tarafından projelendirilip kabul edilmiş bir tesisattan yazılı bir belge
olmadan bize ait bir parçayı söküp almalarının doğru olmayacağını anlatamayınca
“bu normal bir işlem, almazsanız biz direğin altına bırakır gideriz ama
hurdacılar bunu hemen alır” deyip gittiler.
Yolda ekiple karşılaşmasam, hiçbir şeyden haberim bile olmayacaktı. Ama “Bizde Böyle” diyerek geçtim.
186 Gediz elektrik ihbar
hattına olayı bildirdim. Bir ekip gönderip duruma yerinde bakacaklarını
söylediler. Bana bir dönüş yapan olmadı ama konu artık onların sorumluluk
alanında.
Şimdi iki tanesi yer altında
bir tanesi de direkler üstünde olmak üzere, 6 metrelik dar sokağımızdan üç
elektrik hattı geçiyor. Bir de su hattımız var. İkinci elektrik hattının
döşenmesi ile üçüncü hattın döşenmeleri oldukça farklı. Üçüncü hattı
döşeyenlerin anlattığı kadarıyla; ikinci hat döşenirken, sadece toprağı kazıp
kabloyu koyup üstünü kapatmaları doğru
değilmiş. “Bizde Böyle”. İnşallah kimse zarar görmez.
Yol Gediz deltasına kadar
gittiğinden yeni kurulan işletmeler ve evler için önümüzden daha kaç tane hat
geçirilecek ve nasıl bilmiyorum. Ancak herkes
kendi sorununu çözerken boşa giden kaynaklar,
çevreyi ve yerleşikleri umursamazlık hatta yok sayma ve arap saçına
dönen bir altyapı kaderimiz olmamalı.
Ama diyorum ya en azından
şimdilik …. “Bizde Böyle”.
26 Mayıs 2025