27 Eylül 2022 Salı

KAYBOLAN YILLAR

 

KAYBOLAN YILLAR

Bir zamanlar, bazı kurumlarda; çalışanların çantası kucağında duvara bakarak ve hiçbir şey yapmadan  mesai bitimini beklediklerini görmüş, zamanı öldürmek için  ne kadar kötü bir yol olduğunu düşünmüştüm. Ancak dönüp bakınca; ben de  gençliğimin oldukça büyük bir bölümünü sağ sol çatışmaları, boykotlar veya ailevi nedenlerle hareketsizce yol alamadan geçirdiğimi fark ettim. Cenk Kayakuş’un “Piri Reis’in Sırrı” kitabında yazdığı “ilerlemek için belirli bir yola sahip olmayan herkes bu dünyaki en büyük tutsaktır” sözü bu durumu çok güzel açıklıyor. Ben o geçen zamana kaybolan yıllar diyorum. Ne yazık ki hayatımın ilk döneminde kaybettiğim o yıllar şimdi bana bir imtiyaz sağlamıyor. Sağlasaydı çok işime gelirdi.

İnsan; hayatında, bazen bir çıkış yolu bulamadığı için bazen de etkileşim içinde olduğu koşullar üzerinde kontrolü olmadığından yol almakta zorlanıyor. Ama kaybedilen zamanın telafisi yok. Biraz daha öngörülü ve dikkatli seçimlerle zaman kaybına neden olabilecek bazı tuzaklardan kaçınmak mümkün olsa da  yüzde yüz başarı için bildiğim bir formül yok.  İnsan düşünce evriminde bilimin aydınlattığı yola girmekle birlikte “kader” hakkındaki  bilimsel açıklamalar, astrologların yıldız hareketlerine dayalı empirik formüllerinden öteye gidemediği sürece buna da kader deyip geçeceğiz.

27 Eylül 2022

 

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder