OLGUNLAŞAN FİKİRLER
Fikir ve proje üretmekle ilgili bir konuya başlarken fikirleri iki kategoriye ayırmak uygun olur:
1- Yeni fikirler
2- Olgunlaştırılmış fikirler
Tıpkı meyve veren ağaçlar
gibi insanlar da fikir üretirler. Medeniyet denilen olgunun temelinde yatan da
budur. Her fikir bir projeye dönüşmez ama her projenin altında bir fikir
vardır. Fikir üretmeyen bir insan meyvesi olmayan bir ağaç gibidir. Çiçek açar
ve çok güzel görünür ama meyve vermez. İnsanoğlunun yarattığı medeniyetin devamı
ve gelişimi için bazılarının meyve vermeleri gerekir.
Foça’da iki yıllık tarım
deneyimim sırasında hayvanların ve bitkilerin de işe yarar meyve vermeden önce
deneme üretimi yaptıklarına şahit oldum.
Piliçlerin, önce küçük ve boyutları ufak, bazen sarısı olmayan yumurtalar
ürettiklerini , sebze ve meyvelerin ilk üretimlerinin tatsız ve ufak
olduklarını gördüm. Ama bu ilkler onları üretmeye devam etmekten alıkoymadı.
Fikir de insanoğlunun en
güzel meyvesi. Akla gelen fikirleri sunmadan işe yarar fikirlere
ulaşamayacağımıza göre; hem fikir üretmeye hem de ürettiğimiz fikirler üzerinde
çalışmaya devam etmek gerekmez mi? Fikirleri “aptalca” diyerek damgalamak fikir
üretimini durduracağından, fikri samimi bir şekilde dinleyip karşı fikir
bildirmek daha doğrudur.
Ürettiğimiz fikirleri başkaları
ile paylaşmak, üzerinde çalışmak ve olgunlaştırmak için büyük fırsat.
Paylaşılan bir fikrin olgunlaşması; fikir sahibinin eleştiriye açık olması ve
paylaştığı kişilerin de katkı vermeleri ile mümkün. Fikirler onları hoşgörü ile
karşılayıp besleyen kişilerin ortamında yeşerir veya elenirler. Fikirler bir
uygulama projesine dönüşmeden önce bu
süreci mutlaka yaşamalıdır. Çünkü üzerinde çalışılmayan bir fikirle yola çıkan
projenin yaşama sansı, prematüre doğan bir bebeğinki kadardır.
19 Aralık 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder