BABALIK
Çocuklarımın nüfus kayıtları
eskirken onlar neden benim gözümde büyümüyorlar bilmiyorum ama bu pek hoşuma
gidiyor. Hala oğlum hızlı hareket ederken bir yere çarpar endişesiyle gözümün
ona takılması, kızımın bir kaşık fazla yemesi için onu kandırmaya çalışmak
bitmeyecek gibi.
Babalar için hayat biraz
nankör. Çocuğun olunca görevlerin artıyor
ve onlarla geçirebileceği vakit azalıyor. Görevlerini tamamlayıp vakit
bulduğunda da onları uzaktan seyretme zamanı gelmiş oluyor. Babalığın bir okulu
yok. Ben babalık hakkında öğrendiklerimi çocuklarımdan öğrendim. Onların
çocukluklarını keyifle yaşadım ama hiç doyamadım.
Yıllar saçlarımı
beyazlatırken yaşadıklarım yüreğimde ve hafızamda değerli dersler bırakıyor. Ne
yazık ki çocuklarım benim öğrenirken biriktirdiklerimden daha hızlı büyüdüğü
için artık onların soruları karşısında bazen kendimi yetersiz
hissediyorum. Torunum Ece’nin beni
şaşırtan söylem ve değerlendirmeleri, yeni kuşakların bayrağı çok daha çabuk
devraldıklarının bir göstergesi gibi.
Belki de artık zaman benim için onlara bakıp izleme ve gururlanma
zamanı.
9 Ekim 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder