BİZDE BÖYLE
2016 da tam zamanlı kalmaya başladığımızda sadece biz ve açık cezaevi vardı. Cezaevine kadar yol asfalt, bizim önümüzden geçen tali yol ise silindirle sıkıştırılmış ağır taşıt geçişine uygun toprak yoldu. Bugünkü kadar yoğun olmasa da, her iki yolda ilk günden beri ciddi miktarda araç geçişi olurdu. Önümüzdeki toprak yolda, hız yaparak kaldırdıkları tozu bize temizletip egzersiz yaptıran rallici şoförlere dua ederek günlerimiz geçerdi.
Sonra cezaevi girişine yakın inşaatı başlananan çok katlı TOKİ lajmanları altyapı düzenlemesi için çamlıklı asfalt yolumuzu kazdılar. İki yıla yakın, her gün çukurlara gire çıka gidip geldik. Sonunda çalışmalar bitti ve çamlıklı yol tekrar asfaltlandı. Eşeğimizi kaybedip iki yıl sonra bulunca bir sevindik, bir sevindik anlatamam.
Bir ara evimizin önündeki toprak yolun üzerine birkaç kürek mıcır serpip üstüne ibrikle biraz zift döktüler. Ne asfalt, ne değil ama yine de çok sevindik. Çünkü, her ne kadar hala toz kalksa da, toprak yola girmeyiz diyen kargoları ikna etmemize yaradı.
Elbette iş kadarla kalmadı. Önce su hattı döşemek için evimizin önündeki yol kazıldı ve kapatıldı, sonra da elektrik. Nedense hiçbir kazı ekibi burada yaşadığımıza inanmak istemedi. Yemin billah zor ikna ettim de bize işe gidecek kadar bir geçit bıraktılar.Tabi elektrik hattı için kazarken, ikaz etmemize rağmen su hattını paralayınca; arazimiz de birkaç saat “bila bedel” sulanmış oldu.
“La finale” üçüncü elektrik hattı için yolumuzu kazarken yapıldı. Ramazan Bayramı arife gününe kadar kazıyı bitirme planıyla yapılan çalışmada yolu tam düzeltemeden beni geçirmek zorunda kaldılar ve arabanın altındaki debriyaj merkezi yere sürtünüp zarar görünce hidroliği boşaldı. Allah’tan olay kapıda olduğu için arabayı içeride bırakıp, bayrama gelen çocuklarla bütün bayramı arabasız geçirdik. Acil alışverişler için de taksi çağırdık. Bayram sonrası çekici ile servise götürülen aracın tamir faturası kdv dahil 25 bin lira oldu. Bu hafta yeni hatta elektrik bağlantılarını yapmak için gelen aynı ekibe durumu anlatınca, “yardım ettik bir de kötü olduk” sonucuna vardılar. Sonra da dört abone ortak kullandığımız özel trafoya gelen yine bize ait direklerden birinden söktükleri bize ait bir “ayırıcı mekanizmasını” bunu fazladan takmışlar gerek yok diyerek bana teslim etmek istediler. Gediz elektrik tarafından projelendirilip kabul edilmiş bir tesisattan yazılı bir belge olmadan bize ait bir parçayı söküp almalarının doğru olmayacağını anlatamayınca “bu normal bir işlem, almazsanız biz direğin altına bırakır gideriz ama hurdacılar bunu hemen alır” deyip gittiler. Yolda ekiple karşılaşmasam, hiçbir şeyden haberim bile olmayacaktı. Ama “Bizde Böyle” diyerek geçtim.
186 Gediz elektrik ihbar hattına olayı bildirdim. Bir ekip gönderip duruma yerinde bakacaklarını söylediler. Bana bir dönüş yapan olmadı ama konu artık onların sorumluluk alanında.
Şimdi iki tanesi yer altında bir tanesi de direkler üstünde olmak üzere, 6 metrelik dar sokağımızdan üç elektrik hattı geçiyor. Bir de su hattımız var. İkinci elektrik hattının döşenmesi ile üçüncü hattın döşenmeleri oldukça farklı. Üçüncü hattı döşeyenlerin anlattığı kadarıyla; ikinci hat döşenirken, sadece toprağı kazıp kabloyu koyup üstünü kapatmaları doğru değilmiş. “Bizde Böyle”. İnşallah kimse zarar görmez.
Yol Gediz deltasına kadar
gittiğinden yeni kurulan işletmeler ve evler için önümüzden daha kaç tane hat
geçirilecek ve nasıl bilmiyorum. Ancak herkes
kendi sorununu çözerken boşa giden kaynaklar,
çevreyi ve yerleşikleri umursamazlık hatta yok sayma ve arap saçına
dönen bir altyapı kaderimiz olmamalı.
Ama diyorum ya en azından şimdilik …. “Bizde Böyle”.
26 Mayıs 2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder