DUA ETTİM
Herkes gibi benim de
İzmir’den Foça’ya gelirken kullandığım kısa yol Seyrek yoludur. Çevre yolundan ayrıldıktan sonra tek şeritli
gidiş geliş kullanılan bu yol, Seyrek ve Maltepe üzerinden Gerenköy’ün yanından
geçerek Ilıpınar-Bağarası yoluna bağlanır. Ne var ki en azından benim Foça’ya
geldiğim 2014 den beri; yol üzerinde yeni kurulan sitelerle, Seyrek’te faaliyete
geçen Bakırçay üniversitesiyle ve İzbaş Serbest Bölgesiden artan TIR trafiğiyle
yoğunlaşan bu yolda araç akışı genelde konvoylar halindedir. İnsan, üzerinde bu
kadar trafik olan yolu araçların eze eze genişleteceğini düşünüyor ama maalesef şu ana
kadar bir santim dahi genişlemediğini söyleyebilirim. Kullananlardan başka (hiç !) kimsenin aklına
yolu genişletip, vatandaşa hizmet etmek
gelmeyeceği için, en azından yolda bir yerleri (bir nedenle !) kazıp, başına
diktikleri onlarca adamın günlerce çay içip ellerinde kazma kürek açtıkları
çukura bakarak çileyi artırmadıkları için şükretmek gerekli.
İşte o konvoy halinde
İzmir’den Foça’ya dönüşlerimden birinde arkamdaki sabırsız siyah Audi’nin
sürücüsü birkaç atak yapıp kapağı önüme
atmayı becerdikten sonra uzun süre önündeki beton pompa kamyonu ve bir
iş makinesini sollayamadı. Dar ve virajlı bu yolda onları geçmek için yaptığı
ataklar her seferinde kazaya neden olmadan geri çekilen Audi’nin sayın sürücüsü
bilmiyor ama ben onun için dua ettim.
Hem de yürekten.
Başına bir şey gelmesin
diye.
Biraz bencilce olacak ama itiraf
etmeliyim ki duam onun başına bir şey gelmesinden çok eve varmak üzereyken sebep
olacağı kazayla kapanacak yoldan, çevre yoluna geri dönüp Menemen üzerinden
gidip saatler kaybetmemek içindi.
Sonuç:
Audi’nin sürücüsü bir
nedenden kimseyi sollayamadı.
Bağarasında bir sokağa
girene kadar önümde seyretti.
Ben yolu uzatmadan eve
vardım.
Ve yol hala dar.
1 Aralık 2024
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder