28 Ocak 2019 Pazartesi

Mutlu Evlilik Üzerine



MUTLU EVLİLİK ÜZERİNE

Evlilik binlerce yıllık geçmişi olan dünyanın en eski kurumlarından biridir ama  onu günümüze adapte etmek amacıyla yapılan rütuşlar bu kurumu her gün biraz daha yıpratmaktadır. Evlilik bağı ömür boyu sürmesi için kurulur. Erkek bu beraberlikte klasik anlamıyla sembolik de olsa kol kanat gerici ve tedarikçi, kadın da destekçi ve sosyalleştirici roldedir.

Geçen yüzyıl ortalarına kadar eş seçerken tercih sıralamaları, erkeklerde fiziksel ve maddi güç, mevki, saygınlık; kadınlarda güzellik, hüner ve meziyetlerine göre yapılır ama evlendikten sonra erkek evin kahramanı, kadın da baş tacı olurdu. Endüstri devrimi sonrası, özellikle sosyal medya ve televizyonlarla dünya nimetlerinin herkesin erişimine sunulduğu günümüzde tercih listesinin kriterleri oldukça artmış durumda. Artık erkekler manken kadar güzel, en iyi aşçı kadar becerikli, yarım gün çalışıp müsteşar maaşı alan, kendini kocasına ve çocuklarına adamış bir kadın; kadınlar da film artisti kadar yakışıklı ve güçlü, holding patronu gibi zengin, bir şair kadar romantik, stand upçı kadar eğlenceli ve bir dediğini iki etmeyen bir erkek istiyor. Aranan kriterler sağlanamadığı ölçüde eşler beraberliklerini eksikli bir ilişki gibi görülüyor. Trafikte korna çalıp kendine el kol hareketi yapan adama aldırmadan yola devam eden bir erkek, akşam seyrettiği filimde böyle bir sürücüyü hastanelik eden artistle kıyaslayan karısı için artık kahraman değil. Gittikleri  misafirlikte mükemmel bir sofra hazırlayan bayana kıyaslayarak eşini beceriksiz bulan erkek de kendini bahtsız sayıyor. Eş seçerken yapılan tercihlere göre kurulan bir beraberlikte, tercihler zamanla değişip artınca, tarafları mutlu etmek zorlaşıyor.

İki atın çektiği bir araba gibi, eşler evliliklerini bir ömür boyu beraberce uyum içinde götürmek için yola çıkarlar. Önce boş çekilen bu arabaya zaman içinde çiftin çocukları ve edindikleri kıymetler de eklendiğinden,  uyum içinde hareket edemeyen çiftler arabayı devirince,  bu kazadan hem kendileri hem de arabada taşınanlar zarar görür.

Aslında mutlu bir evliliğin katkı maddeleri basit ve azdır. Ancak bunlara eşlerden ikisinin de aynı inanç ve özenle dikkat etmesi gerekir. Bakın bu katkı maddeleri nelerdir:

1-SEVGİ: Aşk evlilikte her derdin ve sorunun çaresidir. Birbiri için yaşayan çiftlerin birbirlerini kırmaları ve üzmeleri zordur.Aşk olmadan evlenenler, evliliği teknik olarak yürütmek için bir yol bulamazlarsa işleri zordur.

2-SADAKAT: Sadakat evliliğe sadakattir. Sadık kalmak için eşler her şeyi birbirleri ile yaşamayı ve paylaşmayı öğrenmelidir.

3-DÜRÜSTLÜK :  Dürüst olmayan bir eş köylü kurnazlığı ile belki günü kurtarır ama uzun vadede yaşam bunun bedelini mutlaka ödetir.

4-EMPATİ / İLETİŞİM: Eşler birbirlerinin ne düşündüğünü, ne istediğini tahmin edecek kadar empati duymalı, mümkün olduğu kadar yaşadıklarını ve düşündüklerini birbiriyle paylaşmalıdır. Sevinçler paylaştıkça büyüyor, üzüntüler paylaştıkça azalıyorsa bunu eşiyle yapmaktan daha güzel ne olabilir.

5-AİLE BİRLİĞİ : Evlendikten sonra eşler ‘ben’ değil ‘biz’ olduklarını anlayarak yaşamalı ve her zaman ve her yerde ailenin bir ferdi olarak  davranmalıdır. Evlilik içinde bireysel özel yaşamın yeri yoktur.

Bu ana kurallara uyan ama aksayan evlilikleri kurtarmak için eşler ve yakınlar dahil herkes seferber olmalıdır. Öte yandan bu temel konularda aksayan bir beraberlik adaletsiz bir beraberliktir. Adalet olmayan yerde öfke ve intikam duyguları yeşerir ve mutluluk olmaz. O zaman zarar büyümeden ve istenmeyen sonuçlar doğurmadan gereken yapılmalıdır.

28 Ocak 2019

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder