22 Temmuz 2018 Pazar

Sokak Köpeği Beyazın Dönüşü

Sokak köpeği Beyazın dönüşü

O sabah tel kafesi içindeki bakışını gördüğümde ne kadar özlediğimi fark ettim. Ne kadar da kendimi ikna etmiştim kısırlaştırma operasyonu süresinde gidip görmemek için. Neredeyse üç hafta sonra, başta da dedikleri gibi getirip evin önündeki yola bırakıverdiler. Belki şaşkınlıkla belki refleks, Beyaz hemen yan tarlaya girip son zamanlarda yavrularıyla yuva yaptığı ağacın altına gitti ve sanki uzun bir yoldan gelmişcesine gölgeye kıvrılıp yattı. Özgürlüğüne geri dönmenin sarhoşluğuyla beni gördüğüne bile emin değilim.


“Burası onun mahallesi değil, zaten hamile kalınca buraya gelip doğurdu o yüzden buradaydı” gibi birkaç cümle zırvaladım ama belediye veterinerinin görevini tamamlamış bir tavırla aldığımız yere bırakıyoruz deyip bir de fotoğrafını çekip geldiği gibi ayrılması çok hızlı oldu.

Akşam eşimle Beyaz’la ilgili ne yapmamız gerektiği konusunu konuştuğumuzda, bir müddet onunla ilgilenmezsek doğumdan önce geldiği yere  geri dönebileceğini, zaten yan tarla sahibinin bir müddet sonra onu arazisinden çıkarabileceğini söyleyip durumunu uzaktan izleme kararı aldık. Beyaz kararımızdan habersiz yaz sıcağında eski alışkanlığıyla onu beslediğimiz saatlerde demirliklerin kenarına gelip yemeğini ve suyunu bekledi. Bulmadığında da hiç şikayet etmeden ağacın altına geri döndü ve yattı. Bu arada diğer yanımızdaki komşumuzun sahiplendiği Beyaz’ın iki yavrusu (Yaman ve Patch) hoplayıp zıplayıp oynarken annelerinin döndüğünün farkında değildi.

Sonra ne mi oldu? Beyaz’la ilgili kararımızda en fazla bir buçuk gün dayanabildik. Geldiğinin ertesi akşamı dayanamadık ve koşarak ona yemek, su yetiştirdik, sarılıp okşadık, onun da özlem giderircesine yerlere yatıp bizimle oynaşmasının keyfini çıkardık. Ertesi günü eşim belediye veterineri ile konuşup yapılanlar ve aşılarıyla ilgili bilgi aldı. Beyaz’a burada  mahallenin sokak köpeği olarak bakarken bize aşılar ve hastalıkları ile ilgili destek olacağını öğrendi. Biz de evde bulundurduğumuz mama miktarını artırdık ve Beyaz artık bizim iki haylazımızla birlikte beslenme, oyun ve arada dıştan beden muayenesi programına dahil oldu. Eylüle kadar kışın rahatça barınacağı bir kulübe yapıp eskisi gibi yol kenarındaki elektrik panosunun arkasına koymayı planladık. Yani resmi sahibi değilsek de Beyaz’ın bakıcı ailesi olduk. Beyaz’ı kendi arazimize alamayışımızın tek nedeni onda muhtemelen yırtıcı bir köpekten gelen genlerin olduğunu fark etmemiz. Her ne kadar bize zarar vermese de dışarıdan gelen bir canlıya zarar verebileceğini gördükten sonra evimize gelen özellikle çocuklar ve dostlarımızın hayvanlarının güvenliği için bu riski göze alamadık.

Beyaz mı? O bunların hiç farkında değil. Aradaki demirliklerin nedenini anlamasa da bizim köpeğimiz gibi yaşamak çok hoşuna gidiyor.  Geçenlerde yan komşumuzdaki yavrularını  fark edince demirlik arkasından da olsa gözleri buğulandıran bir aile birleşmesine şahit olduk.

Onların dostluğu yalansız, bağlılıkları koşulsuz, vefaları ölene kadar.
Ve biz onlarla mutluyuz.

22 Temmuz 2018





5 Temmuz 2018 Perşembe

Penkek ve Poffertjes Yapımı

      Penkek ve PoffertjesYapımı


Seksenli yıllarda Diyarbakır’da petrol sondajında saha mühendisi olarak çalışırken sabahları aşçımız Arap usta’nın yaptığı lezzetli penkekler çokça beğeni toplardı. Penkekleri Amerikan ve Meksika penkeki diye adlandırdığı iki farklı şekilde yapardı. Penkeklerin üzerinde kullanılan malzemeler ise hayal gücüne kalmış desem yeridir. Benim bugüne kadar gördüklerim içinde tereyağ, akçaağaç şurubu, bal, reçel, pudra şekeri,  peynir, fıstık ezmesi, şokella, yağda kızarmış yumurta, biftek, sucuk gibi neredeyse her türlü yiyecek var. Hem Arap ustayı anmak hem de tarifleri kayda geçirmek için öğrendiğim haliyle bu penkek tariflerini aşağıda veriyorum.  Yapımı gösteren bir videoyu youtube’da bulabilirsiniz (https://youtu.be/ngPwThd09hY).



Hollanda’dayken keyifle yediğimiz Poffertjes de Amerikan penkekle aynı karışımdan yapılıyor ancak bir lira büyüklüğünde pişirilmesi için özel bir tava kullanılıyor. Pofferjes de penkek gibi sıcak olarak servis ediliyor ve  üzerine genellikle tereyağ konulup pudra şekeri serpiliyor.



Amerikan Penkek yapımı için Malzemeler:

1 yumurta

500 ml süt

330 gr un

1 çorba kaşığı zeytinyağı

1 çorba kaşığı toz şeker

1 poşet vanilya (5 gr)

1 poşet kabartma tozu (10gr)

1 pinçik tuz



Meksika Penkek yapımının tek farkı unun üçte biri yerine aynı miktarda irmik kullanılması. Yani 220 gr un 110 gr irmik.  Ancak irmik daha fazla süt çekeceği için süt miktarını 10-20 ml kadar artırmak gerekebilir.



Yapılışı:

Bir karıştırma kabı içine alınan süte önce un hariç bütün malzemeler konularak mikserle bir dakika kadar çırpılır ve sonra un ilave edilerek yaklaşık 2-3 dakika daha çırpılır. Karışım buzdolabında 15-20 dakika kadar bekletileceği ve bu sürede daha kıvamlanacağı için ilk karıştırmada normal bir kek kıvamından daha cıvık olmalıdır. Bunun için gerekirse az un veya az süt ilave ederek kıvamı ayarlamak gerekebilir. Karışım tavaya daha kolay dökebilsin diye bir pet şişeye konularak buzdolabına yerleştirilir. Ben bu iş için plastik bir poffertjes(akıtma) şişesi kullanıyorum.



Pişirme:

Penkek pişirme gazlı ocakta yapılacaksa tavanın altına bir alev yayıcı (diffuser) kullanılmasında yarar vardır. 
Diffuser (alev yayıcı)
Pişime için de kısa kenarlı ve yapışmaz (granit kaplama gibi) bir tava kullanılır. Pişirmeye başlamadan önce tava (alev yayıcı kullanarak) orta alevde 3-4 dakika ısıtılır. Sonra  pet şişeden penkek karışımı tava üzerine yaklaşık 10 cm çapında daireler oluşturacak şekilde dökülür, ve hamurunda kabarcıklar oluşunca ters çevrilerek diğer tarafı da pembeleşinceye kadar pişirilir. Orta alevde bir tarafın pişip üstünde kabarcıklar oluşturması 1-2 dakika kadar sürer, diğer taraf daha hızlı piştiğinden toplam pişme süresi kısadır. Geniş bir tavada üç adet penkek aynı anda pişirilebilir. Pişirilen penkeklerin servise kadar sıcak tutulması veya pişirilir pişirilmez servis yapılması iyi olacaktır. Penkekler üzerine önce tereyağ sürüp sonra da bal, pudra şekeri, reçel v.b. ile sıcak olarak servis yapılabilir.



Poffertjes pişirmek için de alev yayıcı kullanmak daha iyi sonuç verir. Ancak poffertjes tavası ince malzemeden olduğu için ocağı az ateş konumuna getirmek gerekir. Poffertjes yaparken en büyük zorluk tavanın küçük çukurlarına azar azar dökülen karışımın çevrilerek diğer taraflarının da pişirilmesidir. Ben bu iş için ince bir spatula kullanıyorum ve diğer elimle de çevirmede destek oluyorum. 


Penkek ve poffertjes sevenlere afiyet olsun.



5 Temmuz 2018

3 Temmuz 2018 Salı

Foça'da Gün Batımı

Foça'da Gün Batımı

Aşıklar caddesinde Beşkapıların önündeki ahşap iskelenin kenarından ayaklarını suya sallamış oturuyordu. Öğleden beri çıkarmadığı hasır şapkası başında, sıcak sonrası akşamüstü keyfini yudumlar gibiydi. Büyük denizde öğleden sonraki kadınsı hırçınlık, güne veda edercesine yerini yorgun  bir esintiye bırakmıştı. Beyaz gömleği tuzlu bedenine ulaşan bu serinlikle hafif hafif dalgalanırken Otis Redding’in “Sittin’ on the dock of the bay wastin’ time” şarkısını mırıldanıyordu. Uzun yolun sonundaki limanda suda zamanı harcayarak.



Batıya dönmüş Foça sahilinden gün batımını karşılayıp akşama özlemi gidermek için gözlerini kısıp yüzünü güneşe çevirdi. Birazdan gelecek akşamın renkli habercileri ufukta uçuşmaya  başlamıştı bile. Günü bitirecek bu seremoni bir Piccadilly gösterisi gibi yavaş yavaş gelişirken, sahne dekoru ve ışıkları doğanın o güne yakıştırdığı her renk ve şekilde geliyordu. Gözlerin bu güzelliğe kilitlendiği zaman anı yaşayan herkes gibi o da göz kırpmadan bu gidişe tanıklık ediyordu.  Değirmen burnu feneri yanından kayarak alçalan güneş İncir adası arkasında kaybolurken denizde yakamozları hazırlamanın telaşına melankolik duygularının isyanı karışıyordu.



Yüzyıllardır bu sahillerin yetiştirdiği düşünürlerin esin kaynağı doğanın ona verdiği armağanı alıp gitmeden önce akşama yayılan deniz kokusunu içine çekti. Rıhtımdan kalkıp sandaletlerini ayağına geçirdi ve onu yalnız bırakmayan yalnızlığıyla beraber geceye karıştı.



3 Temmuz 2018