25 Temmuz 2024 Perşembe

ÖZ-LE-Mİ-YO-RUM

ÖZ-LE-Mİ-YO-RUM !!

Yaz başından beri köstebeklerle verdiğim uzun mücadelenin son etabında, kazdığı tünellere bir haftadır her gün su doldurarak son köstebeği de kaçırdım galiba. Galiba diyorum çünkü bundan önce de tam gitti dedikten birkaç gün sonra biraz ileriden çıkmayı başardı. 

Köstebekle savaş bize dört yıldır baktığımız bir enginar bahçesine mal oldu. Köstebeklerin enginarı ne kadar sevdiklerini öğrendikten sonra belki bu işe bir daha girişmeyebiliriz diyoruz. Çünkü yan tarlalarda köstebek tümsekleri demokles’in kılıcı gibi orada duruyor.

Bu arada bahçenin o bölümü hazine avcılarının gazabına uğramış gibi delik deşik. Köstebeğin gittiğinden tam emin olmadan çukurları kapatmaya niyetim yok.

Hala her sabah kahvemi içtikten sonra bir heyecan gidip bir hareket var mı diye bakıyorum.

Ama yanlış anlaşılmasın köstebek kardeş.

SENİ HİÇ ÖZLEMİYORUM !

25 Temmuz 2024 

21 Temmuz 2024 Pazar

EGE'NİN YANGINLARI

 

EGE’NİN YANGINLARI

Önümdeki araba, içine sığamayanların kolları camlardan taşmış gidiyor. Birden aracın içinden birileri elindeki sigarayı dışarı fırlatıyor. Parlayan kıvılcımlardan görüyorum. Henüz söndürülmemiş bir sigara. Ateşi sanki içime düşüyor. Sıcaklıklar birkaç haftadır 39-42 derece arası, sert kuzey rüzgarları da cabası. Daha önce araştırmış olduğum için, sönmemiş sigarasını dışarı atan adamı ihbar edip cezalandırılmasını sağlamak için tüm kanıtlarıyla o kadar çok uğraşmam gerekli ki, çaresiz bu vatan hainlerinin arkasında hiçbir şey yapamadan sürmeye devam ediyorum.

Gözlerimin önünde beliren bir görüntü içime su serpiyor. Yanımızdaki köyden vatansever bir baba yiğitin izmaritini yolun kenarına atan şoförü durdurup dövmesi. Duyduğum kadarıyla karakolda ifade verdikten sonra serbest kalan bu yiğitin kim olduğunu bilmiyorum ama büyüğümse ellerinden, küçüğümse gözlerinden öpmek istiyorum. Ama ben onun yaptığını yapamıyorum. Çünkü çekiniyorum. Çünkü böyle insanları uyaranların o vatan hainleri tarafından takip edilip darp edildiği haberleri dolaşıyor ortada.

Devlet de araştırma yapıyor elbette. Birçok kundakçı vatan haini de yakalanıyor. Ama bir de gelin yanımızdaki köye kadar gelen yangında ağaçları yanan insanların feryatlarını dinleyin gözyaşlarına bakın. Yangınların çıktığı yerlerin hangi bölgeler olduğu kimlerin buralarda dolaştığı bile başlı başına bir soru işareti.

Elimizde hortumlar bekliyoruz……

Bunları görüp ihbar etmeye çalışan o kadar çok insan var ki….

Vatanı yanmaktan kurtarmak için en azından kamera kaydı gönderip yapanın ceza almasını sağlamak bu kadar mı zor ?

21 Temmuz 2024

11 Temmuz 2024 Perşembe

YÖNETİMDE İLK ÜÇ AY

 

YÖNETİMDE İLK ÜÇ AY

Atama veya seçim yoluyla iş başına gelen bir yöneticinin neler yapacağı merak konusudur. İster özel şirket olsun ister kamu kurumu, yeni yöneticinin yaptıkları ve yapacakları çok kişiyi etkiler. Bir yöneticinin üç şeyi yönettiğini 3 aralık 2018 tarihli yazımda belirtmiştim. Zaman, para ve insan. Bugün ise yeni yöneticinin ön değerlendirilmesi ile ilgili bir göstergeden bahsetmek istiyorum. İlk üç aylık eylemleri.

Son yıllarda seçim öncesi; seçilirse ilk yüz günde neler yapacağını deklare eden birçok aday var. Bu seçilenin performansının ölçülmesi için tüm dönem icraatlarını  beklemek yerine ilk yüz gündeki eylemlerine bakabileceğinizin ifadesidir. Ancak yeni yönetici böyle bir deklarasyon yapmasa bile onun ilk üç ayda ne yaptığı, ne yapacağının çok iyi bir göstergesidir.

Her ne kadar geçmişte verilen vaatlerin biraz ya da tamamen havada kalmasına alışık olsak da, bugün yaşadığımız ekonomik durum ve rekabetçi ortam, özel veya resmi kurumlarda göreve gelen yeni yöneticilerden artık daha iyi bir performans beklememize neden oluyor. Bu durumda yapmamız gereken o yöneticinin ilk üç ayda neler yaptığına, işleyişe ve dolayısıyla hayatımıza nasıl olumlu katkıları olduğuna bakmak. İlk üç ayda bir şey yapmayan ve hala “cek-cak”larla göz boyayıp vakit geçirmeye çalışan bir yönetici bir şey yapmayacaktır. Amacı iş yapmak olan bir yönetici, ilk üç ayını boş gezerek geçirmez, geçirmesi için bir neden yoktur. 

Çevrenizdeki yeni yöneticileri değerlendirmek isterseniz  ilk üç aydaki eylemlerine bakın, kimin iş yaptığını ve yapacağını hemen görürsünüz.  

11 Temmuz 2024

7 Temmuz 2024 Pazar

AL SANA DOĞAL YAŞAM

 

AL SANA DOĞAL YAŞAM

Foça’da doğal yaşamı seçtiğimizden bu yana on yıl geçmiş. Bu on yılda doğal çevreye uyum sağlayarak yerleşmek için harcanan emek çok büyük. Uğradıklarında  elimize içeceklerle verandada “ah biz de yapsak”  diyen ahbaplarımıza söylediğim tek şey “çok sevmiyorsanız iyi düşünün” oluyor.  Çünkü çok zengin değilseniz; doğal ve sürdürülebilir bir yaşam kurmak oldukça emek isteyen bir iş.

Geçen on yılda doğal yaşamın ne kadar içinde olduğumuzu, yan yana yaşadığımız bazı canlıları sıralayarak anlatayım. Gediz kuş cennetinin hemen yanı başında olduğumuz için göçmen kuşların her çeşidi, şahin, baykuş, kumru, martı, kerkenez, kara tavuk, yaban domuzu, tilki, gelincik, yılan, köstebek, fare, kaplumbağa, kara kurbağaları, kirpi. Ayrıca küçük canlılardan adını dahi bilmediğim çeşitli böcekler, kelebekler, karınca, kene,  çekirge, kertenkele, süleymancık, kara sinek, at sineği, sivrisinek, sarı arı, eşek arısı, bal arıları vs. Bu canlıların bir kısmını buradaki doğal dengeyi korumak için rahatsız etmemeye çalışsak da başından beri iki kuralımız var:

1-     Evde bizden ve evcil hayvanlarımızdan başka canlı istemiyoruz

2-     Zararlı canlılarla doğayı zehirlemeden mücadele edilecek

Bırakın koca arazide doğaya veya ürünlere zarar veren canlılarla uğraşmayı, eve başka canlı girmemesi için sanki bir köşe kapmaca oynuyoruz. Yani istediğimiz doğal yaşamı fazlasıyla bulduk. Zaten şimdi yapmaya çalıştığımız fazlasını halletmek.  

Neler mi yapıyoruz:

- Domuz, tilki gibi yaban hayvanları arazimize girmesin diye arazinin etrafını 400 metre boyunca demirlikle çevirdik,

- Eve sürüngenler girmesin diye her yıl ev ve müştemilatın etrafına kükürt döküyoruz,

- Köpeklerimize iç ve dış anti parazit ilaçları vererek onları kene, böcek ve parazitlerden koruyoruz,

- Evin ve müştemilatın kapı ve pencereleri haşerelere karşı  sineklikle kaplı

- Ayrıca yataklarda sivrisineklere karşı cibinlik var,

- Küçük bağımızdaki üzümleri, kuş ve eşek arılarından korumak için tül keseler takıyoruz. Özellikle üzümler tatlanınca eşek arılarının salkımları kıtır kıtır yemeleri görmeye değer… ama hepsini yedirecek kadar değil.



- Evin çevresine haşarat kaçırıcı ıtır çiçekleri, lavanta, melisa, kekik, fesleğen diktik. Ancak sivrisineklerin fesleğen ve kekiklerin içine yuva yapmaları hoş olmuyor. Galiba oraya gitmemeleri gerektiğini bilmiyorlar.

- Saksağan ve kerkenezler domates bahçesine musallat olunca önce hepimize yeter diye bir şey yapmadık. Ama her domatesten bir ısırık almaya başlayınca sebzeliği kuş filesiyle kapladık.



- Diğer sebze alanında da bir korkuluk ve yılan şekli verdiğimiz alüminyum folyo takılı sopalarla kuşları uzak tutmaya çalışıyoruz,

- Fareler için arazide15-20 kapan var. Canlı yakaladıklarımızı Foça yolundaki ormana bırakıyoruz,

- Bu yaz,  dört yıllık enginar bahçemizden ürün alamadan talan ettiler diye şu ara köstebeklerle aram iyi değil. Ama pes etmedim. Onların bir daha ulaşamayacakları bir enginar bahçesi kurmak için planlar yapmakla meşgulüm.



- Son olarak dışarıda rahat yemek yiyebilmek için verandaya büyük bir cibinlikle kapattık. İlk fırsatta bu kısma sabit sineklik takarak daha kalıcı hale getireceğiz. Böylece on dönümlük alanın kırk metrekaresini kendimize ayırmış oluyoruz.




Bu önlemeler, her mücadeleyi bizim kazandığımız anlamına gelmiyor elbet. Ürün ve zaman kaybetsek de bazen doğadaki canlıların açıklarımızı bulup bizi alt etmeleri de hoşumuza gidiyor. Ama sonuç ne olursa olsun günün sonunda ter içinde elimizde bir kadeh, karabiber ağacının altında oturup olanları konuşup gülebilmek de keyif verici.



7 Temmuz 2024