22 Ağustos 2023 Salı

TEZGAH KURMAK

 

TEZGAH KURMAK

Her şey bir tezgah kurmakla başlıyor.

Nerede mi?

Şehri siz seçin çünkü hikaye aynı.

Olmayacak bir yerin olmayacak bir köşesinde birden beliren bu küçük seyyar tezgahtan satış yapan birini görüyorsunuz. Sattığı yiyecek, giyecek vs her şey olabilir. Belki de ilk gün dikkat bile etmediğiniz o tezgah her gün açılmaya başlayınca mutlaka dikkatinizi çekiyor ama seyyar görüntüsü yarın olmayabilir izlenimi uyandırdığından kimse üzerinde durmuyor.

Birkaç ay içinde artık seyyar tezgahın her gün orada olacağını anlamış oluyorsunuz.

Sonraki birkaç ayda tezgahtaki çeşitlerin arttığını, müşterilerin müdavimleştiğini, tezgahın orasının burasının kapatılıp hava şartlarında karşı önlem alındığı görüyorsunuz ama bu noktaya kadar anlamadığım nedenlerden ilgili devlet birimleri bu ticaretin varlığını umursar gibi değil. Çevrede legal olarak benzer ticaret yapan işletmeler haksız rekabetten, çevre sakinleri işgal edilen alandan şikayetçi  ama nedense sonuç yok.

Birkaç yıl sonra o tezgah artık tezgahtan önce küçük bir dükkana, sonra da çıkma ve  eklentileriyle çalışanları olan bir mağazaya dönüşünce geçmişini hatırlayan bile kalmıyor.  Taa ki bir yerlerde yönetim değişince, bir gün; kamu malı üstüne izinsiz bina kurup, ruhsatsız işletme çalıştırıp, vergiden kaçındığı için; devlet tankı topu ve tüfeğiyle kapısına dayanınca yaşanan arbede de akşam haberlerine çıkana kadar. İşte o zaman cevval habercilerimiz ekmek teknelerini korumak için mücadele veren emekçilerin dramlarını duyurmak için yarışıyor.

Bir adalet arayışıyla vah vah deyip izliyoruz.

Ama adaletin yerini bulması için ilk gün o tezgahı kuranla onu ikaz etmeyene kadar dönmek gerektiğiyle kimse ilgilenmek istemiyor. Sorunu onca yıl orada kaçak çalıştırılmış bir işetmenin kaldırılması olarak göstermek galiba daha uygun.

Yerelde dükkanlar için işgaliye diye bir tabir var. Bazı dükkan sahipleri, kendi dükkanı önündeki bir stand için yerel idareye işgaliye parası ödeyince; yaya kaldırımını, yolu, başka dükkanın önünü işgal etmeye hak kazandığını düşünür. Hatta daha cesaretliler bunu işgaliye ödemeden bile yapar. İkazlara kabadayılanmak da racondandır.

İşgaliye bulaşıcıdır. Bir dükkan önüne bir sandalye koyunca bir haftada içinde sokak kahvehaneye ya da açık işporta pazarına döner. Kanserli hücre gibi üreyen tabela ve reklam panoları bu görüntüye tüy diker.

Sorun yine aynı sorundur.

Birinci gün ilk sandalye koyanı, ilk reklam panosunu dikeni engelleyen yoktur.

Bu memleket hepimizin.

Ama bazıları biraz daha fazla onların olduğunu düşünüyor gibi.

Bırakırsak öyle olacak gibi.

22 Ağustos 2023

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder