26 Aralık 2024 Perşembe

İZMİR'İ SEVMEK

 

İZMİRİ SEVMEK

 

İzmir’i sevmek Ege’yi sevmektir. İzmir’de sevdiğiniz ne varsa Ege’de de aynı şeyleri görürsünüz. İzmir’e ve Ege’ye olan bağlılığım eminim herkes için kendi doğduğu yere olan bağlılığa benziyordur. Ama buralardan uzaktayken televizyonda gözüme takılan bir manzaranın, hiç düşünmeden Ege’den olduğunu söyleyebilecek kadar yüreğimde olan Ege’yi,  sanki ben herkesden çok seviyorum gibi geliyor.

Ege’nin sadece insanı değil doğası da kucaklayıcıdır. O yüzden çok göç alır. Herkesin hayattan keyif alabilmek için şikayet etmeden yaşadığı bu yerde insanlar, gölge etme başka ihsan istemem anlayışında olduğu için yirmi yıldır yönetenler panolara “biz daha yeni başladık” diye reklam verebilirler.  Çünkü kimse panolardaki bu itirafa dikkat etmez, herkes işinde gücündedir. Çoğu insan penceresine, balkonuna koyduğu bir çiçeğin yanında akşam çayını yudumlarken, ne altyapı umurundadır ne de üst. Doğa da bizim zalimliklerimize katlanır ve şikayet etmez. Yani geçinip gideriz.

2024’ün sonuna gelirken, İzmir resminden bu küçük enstantaneyi kayda geçirmek ve yüreğimi yakan bu çarpık ve keyifli pozun, gelecekte daha iyileriyle değişmesini  dilemek istedim.

26 Aralık 2024

1 Aralık 2024 Pazar

DUA ETTİM

 

DUA ETTİM

Herkes gibi benim de İzmir’den Foça’ya gelirken kullandığım kısa yol Seyrek yoludur.  Çevre yolundan ayrıldıktan sonra tek şeritli gidiş geliş kullanılan bu yol, Seyrek ve Maltepe üzerinden Gerenköy’ün yanından geçerek Ilıpınar-Bağarası yoluna bağlanır. Ne var ki en azından benim Foça’ya geldiğim 2014 den beri; yol üzerinde yeni kurulan sitelerle, Seyrek’te faaliyete geçen Bakırçay üniversitesiyle ve İzbaş Serbest Bölgesiden artan TIR trafiğiyle yoğunlaşan bu yolda araç akışı genelde konvoylar halindedir. İnsan, üzerinde bu kadar trafik olan yolu araçların eze eze  genişleteceğini düşünüyor ama maalesef şu ana kadar bir santim dahi genişlemediğini söyleyebilirim.  Kullananlardan başka (hiç !) kimsenin aklına yolu genişletip,  vatandaşa hizmet etmek gelmeyeceği için, en azından yolda bir yerleri (bir nedenle !) kazıp, başına diktikleri onlarca adamın günlerce çay içip ellerinde kazma kürek açtıkları çukura bakarak çileyi artırmadıkları için şükretmek gerekli.

İşte o konvoy halinde İzmir’den Foça’ya dönüşlerimden birinde arkamdaki sabırsız siyah Audi’nin sürücüsü birkaç atak yapıp kapağı önüme  atmayı becerdikten sonra uzun süre önündeki beton pompa kamyonu ve bir iş makinesini sollayamadı. Dar ve virajlı bu yolda onları geçmek için yaptığı ataklar her seferinde kazaya neden olmadan geri çekilen Audi’nin sayın sürücüsü bilmiyor ama ben onun için dua ettim.

Hem de yürekten.

Başına bir şey gelmesin diye.

Biraz bencilce olacak ama itiraf etmeliyim ki duam onun başına bir şey gelmesinden çok eve varmak üzereyken sebep olacağı kazayla kapanacak yoldan, çevre yoluna geri dönüp Menemen üzerinden gidip saatler kaybetmemek içindi.

Sonuç:

Audi’nin sürücüsü bir nedenden kimseyi sollayamadı.

Bağarasında bir sokağa girene kadar önümde seyretti.

Ben yolu uzatmadan eve vardım.

Ve yol hala dar.

 

1 Aralık 2024