ACEMİ BAĞCI
2019 Yılında birkaç asma ile
küçük bir bağ yapmaya karar verdim. Amacım şimdi aramızda olmayan üniversite
sınıf arkadaşım Kamil Şahin’e her gün köpeği Aron’u koşup oynaması için bizim
araziye getirdiğinde yapacak bir şeyler vermekti. Tarımla aram iyi olmadığı
için ondan bağa bakacağı sözünü de almıştım.
Sekizer asmadan oluşan dört
sıra ile bağı kurduk kurmasına da evdeki hesap çarşıya uymadı. Eski çalıştığı
sondaj firması çağırınca Kamil işe döndü ve 2021 yılında sahada geçirdiği bir
kalp krizi sonucu vefat etti. Her ne kadar tarımdan anlamasam da onun
hatırasını yaşatmak için bağa adına bir tabela asıp, asmalara bakmaya karar
verdim.Tarım
konusunda bilgi ve merakı olmayanlar bitkilerle uğraşmanın ne kadar zor
olduğunu tahmin edebilirler. Yaptığı her işin sonucunu anında gören bir
mühendis olarak diktiği fidanın başında bir saat bekleyip büyüdüğünü görememek
bana uymuyor. Onca sulamaya rağmen aylar sonra ürün vermeyen, kuruyan, hasta
olan bir fidanın başında dikilip nerede yanlış yaptığımı anlamaya çalışmak ise
moral bozucu. Ama geçen beş yılda herhalde biraz asmalar bana acıdı biraz ben
onlara alıştım ve sonunda kendime ACEMİ BAĞCI diyebilecek kadar deneyim
edindim. Bu yazımda hiç deneyimi olmadan asma yetiştirmek isteyenler için
yaptığım yanlışlardan ve başta aklıma gelmeyen sorunlardan bahsetmek istiyorum.
Asma
seçimi:
Bizim
bağda üç çeşit asma var; Foça Karası, Sultaniye ve Kardinal. Foça Karasını
yerel üzüm olduğu için onu geliştiren rahmetli Volkan Yüzbaşıdan almıştım ve
yerel olduğu için toprağa hemen uyum sağladı ve sorunsuz büyüdü. Sultaniye
asmaları şıra yapmak için aldım ama belki cinslerini veya gübrelemeyi
beceremediğimden taneleri küçük olarak üzüm veriyor. Kardinal üzüm asmalarını
Kamil siyah üzüm diye pazardan alıp dikmişti ama sonradan mor renkli kocaman
taneli ve çok lezzetli kardinal üzüm verdiği ortaya çıktı. O asmalardan aldığım
çubuklarla bağ içinde bu çeşidin sayısını artırdım. Şu anda 10 kardinal, 8 foça
karası ve 14 sultaniye üzüm asması var. Foça karası şarap yapmak için uygun
Kuşlar
ve arılar:
Kuş
cennetinin yanında oturup da kuşları düşünmemem büyük hata oldu. İlk üründen
tadımlık bile bırakmadılar. İnternette biraz araştırma yapınca onları çevreden kaçırmadan
üzümleri bitirmelerini engellemek için kuş filesi diye bir ağ gördüm ve alıp
her sıranın üzerinden yere kadar asmaları kapattım. Ama bu sefer de eşek arısı
sürüleri baskına geldi. Daha önce dışarıda o kadar vakit geçirmemize rağmen hiç
rastlamadığımız binlerce eşek arısı üzüm tatlandığında topluca gelip gözümüzün
önünde kıtır kıtır üzümleri yemeye başladılar. O gece eşek arıları gittikten
sonra fener ışığında kalan üzümleri toplamak zorunda kaldık. Sabah eşek
arılarının hayal kırıklığını görmek epey eğlenceliydi. Ertesi yıl üzümler korukken
tülden diktiğimiz keselere geçirip bağladık ve böylece hem kuşlara hem de eşek
arılarına karşı iyi bir önlem oldu. Tabi bizim gibi küçücük bağı olanlar için
kolay gibi görünse de bu iş için en az 600 kese gerektiğini belirtmek isterim.
Asmaların
terbiye sistemi:
İlk
diktiğimizde bir sopaya tutturduğumuz asmaları yerde bırakmamak için önce asmaları
elimdeki hurda köşebent demirlerden üstte üç sıra T çubuğu kaynattığım
direklere geçirdiğimiz tellere bağladım. Ancak direkleri yere betonlamak
istemediğimden zaman içinde sağa sola yattı ve telleri gevşedi. Asmalar da yere
sarkmaya başladı. Ayrıca T sisteminde direklerin iki tarafından da üçer tel
geçtiğinden üzümler asma dallarının arasında kaldı ve keselemek için onlara
ulaşmakta zorlandım. Bu yüzden direkleri elden geçirip hem onları en üstten
birbirlerine bağlayıp hem de her direkte üç tel olacak şekilde tek sıra terbiye
sistemine geçtim. Böylece keselemek ve bakım için asmaya iki taraftan da daha
rahat ulaşabileceğim.
Ot
temizliği:
Toprağı
olanlar ot temizliğinin ne kadar büyük bir sorun olduğunu bilirler. Biz
arazimizde zehirli ve doğal olmayan ilaç kullanmadığımızdan mekanik yollarla bu
işi yapmanın ne kadar zor olduğunu anlatamam. Bağda sadece asmaların gövdesinin
etrafından otları elle aldıktan sonra gerisini motorlu tırpanla kesmek şu anda
en uygun çözüm görünüyor.
İlaçlama
ve sulama:
Asmaların
ne kadar çok su sevdiğini öğrendikten sonra yazın gün aşırı sabah erkenden
damlatma sulamadan su veriyorum. İlaç olarak kireç ve kükürtten kendi yaptığım
Gülleci bulamacı (Kaliforniya bulamacı) ve solucan gübresi solüsyonunu iki
haftada bir yapraklara el pompası ile spreyleyerek atıyorum. Ayrıca yaz başında
arazinin birçok yerinde de yaptığımız gibi börtü böceğe karşı asmaların altına
toz elementer kükürt serpiyoruz.
Bana
göre bir dünya emek harcadığım bağcılıkta en güzel zaman bağbozumu. İşte o
zaman yıl içindeki bütün koşturmacayı unutuyorum. En doğal haliyle
yetiştirdiğimiz üzümleri yemek, koruk suyunu, üzüm şırasını ve içkisini içmek
inanılmaz keyifli.
1
Şubat 2024