31 Mayıs 2023 Çarşamba

DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN PRENSES

 

DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN PRENSES

Sevgili Ece’miz, işte şimdi “ten” oldun. Büyüyüp genç bir kız olduğunu görmek ne kadar güzel. Doğumuna gelmek için yola çıkarken, doğduğunu öğrenip son sürat hastaneye gelmemiz gibi; geçen “ten” yılın çok hızlı geçtiğini düşünüyorum. Yıllardan sorumlu olmasan da doğuma gelirken yolda kesilen iki radar cezasını büyüyünce tahsil edilmek üzere borç hanene yazdık bilesin.

Sizin nesliniz cep telefonu nesli olduğundan neredeyse tüm yaşamın videoda. Yani istediğin zaman geçmişe dönüp kendini seyretme şansın var. Benim en hoşuma giden anılarımızda; Ankara’daki evin bahçesindeki suya taş atmamız, salonda halı üzerinde arabalarla oynamamız var. Bir ara kamyon ya da ambulans şoförü olacak kadar iyi araba kullandığını hatırlıyorum.

 Büyüdükçe ve öğrendikçe ufkun da büyüyor. Yaşadıklarının analizini yapıp yorumlama yeteneğin zekanın bir göstergesi. Baban ve halandan sonra bana laf atmak için fırsatı kaçırmayan muzip hazır cevap hallerini gördükçe işimin zorlaştığının farkındayım. Bazen senin için “çılgın dede” oldum, bazen de “sen sinek işine bak” diye fırça yedim. Sofralarımız seninle şenlendi ve “en küçük tabak” hep benim oldu.

 

Sana sağlıkla ve mutlulukla yaşayacağın uzun bir ömür diliyorum. Yolun ve bahtın açık, doğum günün kutlu olsun.

 

31 Mayıs 2023

26 Mayıs 2023 Cuma

ORJİNAL FİKİR ÜRETMEK

 

ORJİNAL FİKİR ÜRETMEK

Birkaç gün evvel televizyondaki bir ekonomi programında konuşmacının özellikle Avrupa ülkelerinden örnekler vererek, büyük şehirlerde 20 metrekarelik dairelerde yaşamayı öğrenmemiz gerektiğini söylemesi ilgimi çekti. Gittikçe betonlaşarak büyüyen ülkemiz şehirlerinde yeni çözümler aramamız gerektiğini düşünen bir kişi olarak konu ilgimi çekti. Gelişmiş ülkelerde kişi başına 14 metrekarelik dairelerin çok normal olduğundan bahisle bizim 3+1 lik dairelerden vazgeçmemiz gerektiği ve daha küçük dairelerle daire fiyatlarının da düşük olacağını anlattı.

Söylenenler yanlış değil ama kapsamlı bir plandan yoksun. Okullarda fen derslerinde “diğer bütün şeyler sabitken” diye başlayan teoriler gibi. Lineer düşünce tarzı sosyal yaşamı düzenlemek için fikir üretmeye uygun değil. Çünkü 20 metrekareye sıkıştırdığınız insanların akıl sağlığını korumak için şehirlerde her bölgede parklara, sosyal aktivite alanlarına ve düzenli toplu aktivitelere ihtiyaçları var. Örnek alınan ülkelerde sadece daire büyüklüğüne değil, hemen yakınında erişebildikleri sosyal alanlara, herkesin katılabileceği sosyal aktivitelere, bireylerin yaşam tarzlarına da bakmak lazım.

Kitap okuyan, evinden çıkıp hemen yakındaki yeşil alanlarda  koşusunu, yürüyüşünü yapabilen, dernek veya topluluklarda sosyal faaliyetlere katılan, tatil yapabilen bir toplumla bizim genele bakınca) aile veya birkaç arkadaş ile zamanını geçiren, ekonomik durumu kısıtlı insanımız arasındaki farkı bırakın, Ege’deki yaşamla orta Anadolu yaşamı bile farklıdır. O yüzden İzmir’de insanlar balkonlu ev isterken, Orta Anadolu’da balkon depo olarak kullanılır.

Türkiye benim çocukluğumdan beri, mimari olarak yurt dışından uysun uymasın bir dünya uygulama tarzını hayatımıza ve imar yönetmeliklerine soktu. İnsanlar moda oldu diye bunlara rağbet etseler de yaşam tarzına uydurmak için kendi değişikliklerini yapmaya başlayınca işler karıştı. Balkon demirlikleri brandalarla kapatıldı, ortak bahçelerde aile mahremiyeti için seperatörler kuruldu, daire balkonlarında barbeküler, dairelerde  yürüme bantları yüzünden kavgalar çıktı vs.

Fikir üretmek güzeldir ama başkalarının fikirlerini alıp kullanırken bize uygulanabilir olması için gerekli değişiklikleri de düşünmek lazım. Hatta biraz daha ileri gidip başkalarının örnek alacağı orijinal fikirler üretsek çok daha güzel.

26 Mayıs 2023

 

22 Mayıs 2023 Pazartesi

ANI YAŞARKEN

 

ANI YAŞARKEN

Son iki ay tersanede teknemizin tadilat ve bakımında yoğun bir şekilde çalıştıktan sonra akşam üstü şükür saatinde (happy hour) bahçede karabiber ağacının altında oturup dinlenme fırsatını henüz bulabiliyorum.  Biraz önce geçen bulutların bıraktığı yağmurdan sonra açan güneşin yakıcılığı yazın habercisi gibi.  Buralarda yağmurdan sonra güneş açınca zeytin ağacı yapraklarında su damlalarıyla ışığın pırlantaları kıskandıracak dansı başlar.  İşte o zaman Luciano Pavarotti ve Lucio Dalla’nın Caruso’sunu dinleyip bu anlamlı şakının duygusallığını yaşamanın tam sırası. Pavarotti’nin  beni anı yaşamaya davet eden yükselen sesi, Enrico Caruso’nun yaşamından izleri de beraberinde getiriyor. 

 Akıp giden yaşam, teknenin dümen suyundaki iz gibi uzaklaştıkça siliniyor ve denizin enginliğinde kayboluyor. Yaşayanların hafızası kadar kısa bir ömrü var yaşananların ama hissedilenler yaşam kadar değerli. Sinatra’nın My Way’i, Dalla’nın Caruso’su bunun için anlamlı ve ölümsüz.

22 Mayıs 2023