GERÇEKLER VE MUTLULUK
Hayatımın bir döneminde mutlu yaşamak için gerçekleri görmenin çok önemli olduğunu düşünürdüm. Geçen yıllar bana gerçeklerin ve mutluluğun zaman boyutunda ne kadar değişken olduğunu gösterdikçe, zekamızı ve aklımızı kullanarak kurguladığımız gerçekle, yaşadığımız mutluluğu çok da ilişkilendirmek gerekmediğini fark ettim. Belki mutlak gerçeğe ulaşmada yaşanan zorluk ve gerçeğin zaman içinde yeni verilerle zihnimizde farklılaşması; belki de mutluluğun anlık olup sürdürülebilirliğinin garantisi olmaması buna neden oldu.
Yaşamda yol haritamızı en basit deyişle mutlu olma ve hatalardan kaçınma esasına göre belirlediğimizi düşününce yaptığımız seçimleri, elimizdeki verilerle kurguladığımız gerçeklere dayandırmamız çok normal. Gerçeği görmekle o anda doğru seçimi yapmak; bir başka deyişle sorunları çözmek arasında doğru ilişki vardır. Çünkü sorunların çözümü için sorunun kaynağını doğru tespit etmek gerekir. Gerçeğin zaman boyutunda değişebildiğini yarım asırı geçen yaşamımda gözlemlemekle birlikte, karar vermek veya sorunları çözmek için gerçeğe ulaşmanın pişmanlıkları azalttığını öğrendim. Dolayısıyla duyduğumuz, gördüğümüz veya inandıklarımızda gerçek payını araştırarak bilimsel verilere dayandırmaya çalışmaktan vazgeçmemek gerekli. Burada sorun gerçeğe ulaşmadaki zorluktur. Elimizdeki verilerle kurguladığımız gerçek ne kadar gerçektir? Karmaşık yaşam döngüsü, süper iletişim araçlarıyla beynimizi veri bombardımanına tabi tutarken kaçımız o çöplükten her zaman işe yarar bir gerçek çıkarabiliyor ki? Gördüğümüze bile inanmak için başka bir kaynaktan doğrulama ihtiyacı duyduğumuz bir dönemde gerçeğe ulaşmak artık hiç de kolay değil.
Ancak gerçekle mutluluk arasında doğru orantı olduğunu söyleyemiyorum. Yani anı mutlu yaşamak için gerçeğe ulaşmak şart değil. Geleceğin getireceği belirsizlikler ve sürprizlerle dolu yaşamda, inandığınız gerçek mutluluğunuzu körüklüyorsa anın tadını çıkarın.
27 Kasım 2021