27 Mart 2019 Çarşamba

Yalın - Yaşam


YALIN - YAŞAM

“YALIN ve YAŞAM” Hayatta her gerçeğin içinde bir hayal ve her hayalin içinde de bir sevgi barındığını anlatmak için METEKS EL SANATLARI şirketimiz faal iken yaratılmış ve onların birlikteliğe giden yoldaki anları demir heykellere işlenmişti. Heykellerin tasarımını ben  öyküsünü eşim hazırlamıştı. Heykelleri hala bizimle duran bu ikiliden “YAŞAM” sevgili dostum şair Ferruh Sidar’ın bir şiirinde bahsettiği “yaşamak kadar güzel kadın”ı, “YALIN” da yalın bir Anadolu erkeğini temsil eder.  Bu güzel öyküyü, sevmenin kutsallığını hatırlatması için sayfalarıma taşımak istedim.

27 Mart 2019


YALIN VE YAŞAMIN ÖYKÜSÜ

Hani sevgiler vardır ya;
Lekesiz, saf ve tertemiz.
İçten bir gülüştür özeti,
Dürüstçe sarılan kollardır boynuna,
İşte öyle bir öykü bu...


YALIN  yüreğindeki ateşi ‘yaşamak kadar güzel kadını’ bulmak için korumuş bir erkek.  YAŞAM ise huzuru ve güveni arayan yüreğini kim olduğunu umursamadan vereceği yalın bir erkek için saklamış bir kadın. Bir araya gelmeden öncesi hakkında pek fazla şey bilinmiyor. En büyük özellikleri her zaman birlikte görülmeleri.  İşte Yalın & Yaşam'ın öyküsünden birkaç kare.



Gözden kalbe düşen o ilk kıvılcım,yüreklerini birleştirdi. Yalın, Yaşamı kucakladığı o an bir daha onu hiç bırakmayacağını biliyordu

 




 
Uzun ve beraberce yürünecek bu yola ellerini kenetleyerek çıkmışlardı. Çünkü; Yürekliydiler ve umutluydular.


 



Yağmurlu günlerde kaçmadan, koşmadan, elleri kenetli yürüdüler. Yağmurdan akacak maskeleri yoktu yüzlerinde. Tek bir şemsiyeyi paylaşmanın ve yağan yağmurun güzelliğinde yürümenin mutluluğunu yaşadılar...




Her şeyi paylaşabilmenin mutluluğu en değerli anlarıydı. Bisiklete binip beraberce gittikleri ağaçlı, toprak yolda, kuş seslerinin, onlara aşkı fısıldadığı orman içinde, yorulmuş olmanın mutluluğu yetiyordu onlara...




Güneşli günlerden birinde küçük bir kayıkta, dalgaların sesinde huzuru duyuyorlar. Birbirlerine baktıkları anda gözlerindeki ışık güneşten bile daha parlak.



Yaşam hayatı boyunca bir atı olsun istemişti. Yalın hayatını adadığı kadına bir sürpriz yaptı. Onu bir ata bindirdi ve o gün rüzgara inat yol aldılar. Sevgilerini her yere taşıdılar...


Artık herkes bilmeliydi bu beraberliği ve tanımalıydı onun kutsallığını. Nikahlandılar ve bir ömür boyu sürecek yolculuklarına başladılar.